Uzaktan bakınca mutlu sonla biten bir peri masalı, gerçekte tam bir korku filmi! Annesine 10 günlükken öldüğü söylendi ama… ‘Seni bizden almak isteyen kötü bir kadın var’

Posted by

“`html

Delimar Vera’nın İnanılmaz Hayatı: Kaçırılmadan Yeniden Doğuşa

Delimar Vera, 6 yaşında annesi Carolyn Correa ile yaptığı derin bir konuşmayı hâlâ unutmuyor: “Kötü bir kadın seni bizden almak istiyor ama sen ona izin vermeyeceksin, değil mi?” Annesine her zaman yanında olacağına dair söz veren Delimar, yıllar sonra bu anıyı “Çocukken biraz arsız biriyim” şeklinde değerlendirdi. Bugün bile bu olayın ona hissettirdikleri karşısında şaşırdığını belirten Delimar, esasında sıradan bir çocukluk yaşamamıştı; onun hayatı filmlere ilham verecek kadar sıra dışıydı.

Şu anda 26 yaşında olan Delimar’ın hikayesi, korku ile peri masalları arasında bir yerde konumlanıyor. Bu etkileyici yaşam öyküsü, bu ay başında İngiltere’de gösterime giren “Back from the Dead: Who Kidnapped Me?” (Ölümden Döndüm: Beni Kim Kaçırdı?) adlı belgeselde de işlenmiştir.

* * * * *

Delimar, Aralık 1997’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Philadelphia kentinde dünyaya geldi. Anne ve babası, Porto Rikolu Luz Cuevas ile Pedro Vera’ydı.

Delimar yalnızca 10 günlükken, evlerinde yanlış olduğu düşünülen bir elektrik kaçağı nedeniyle büyük bir yangın çıktı. Yangın söndürüldükten sonra, Delimar’ın uyuduğu odada hiçbir iz bulunamadı. Bu nedenle, Delimar’ın yangında hayatını kaybettiği kabul edildi.

Adli tabip, Delimar’ın yangında tamamen yanarak izlerinin kaybolduğunu bildirmişti. Luz Cuevas bu rapora asla inanmadı ama çevresi tarafından bir türlü ikna edilemedi.

Delimar'ın 6 yaşındayken yaşadığı ev

Delimar’ın 6 yaşına kadar yaşadığı Carolyn Correa’nın evi

Yaklaşık 6 yıl sonra Luz Cuevas, bir doğum günü partisinde, kaybettiği bebeğini yeniden gördü. Delimar hayli büyümüş olsa da, gülümsemesi ve ruhu kabaca aynıydı. Luz’a göre bu, kesinlikle bir “kan çekmesi” gibi görünüyordu.

Cuevas, o an yaşadığı şokla, kızın saçından birkaç tel alarak DNA testi yapılması için en yakın karakola gitti. Yapılan titiz testler sonucunda gerçeğin açığa çıkması uzun sürmedi: O kız, gerçekten de Cuevas’ın kayıp kızı Delimar’dı.

Carolyn Correa, Delimar’ı Philadelphia’dan alıp New Jersey’e kaçırmış, burada adını Aaliyah olarak değiştirmiş ve kendisine ait bir çocukmuş gibi büyütmüştü. Delimar, bu durumu değerlendirdiğinde, “Öne çıkan ‘kötü kadın’ gerçekte benim annemdi, bu çok şaşırtıcı” şeklinde ifade etti.

MEDYA GÜNDEMİNE OTURDU, FİLMİ YAPILDI

Gerçeğin ortaya çıkmasıyla Delimar, öz annesi Luz Cuevas’a geri verildi ve Carolyn ise çocuk kaçırma suçlamasıyla tutuklandı.

Yaşanan bu dramatik olay, o dönemde medyada geniş bir yer buldu. Olay, sadece Amerika’da değil, dünya çapında ilgi gördü ve televizyon filmlerine konu oldu. Herkes bu durumu “mutlu son” olarak görmekteydi, ancak Delimar’ın hikayesinin arka planında gerçekler çok daha karmaşıktı.

Delimar, 6 yaşına geldiğinde bambaşka bir hayatla karşı karşıya kalmıştı. Artık yeni bir aileye, yeni kardeşlere ve yeni bir şehre adapte olması gerekiyordu. En büyük zorluk ise dil engeliydi; çünkü Luz Cuevas ve Pedro, İngilizce konuşurken, Delimar sadece İspanyolca biliyordu.

Delimar, o güne kadar Aaliyah ismini taşıdığını belirterek, “Eski adımı duyduğumda, ‘Delimar ne biçim bir isim!’ diye düşündüm. İnsanlar bana seslendiğinde o isme dönüp bakmıyordum bile” gibisine düşüncelerini paylaştı.

Delimar ve Luz Cuevas

Delimar ve Luz Cuevas

Yeni hayatına alışmaya çalışırken, Delimar sıkça bu değişimin geçici olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi. “Eski kardeşlerim ile plajda çekilmiş bir fotoğrafımız vardı. ‘Yakında geri döneceğim’ diyordum. Medya her zaman ‘fotoğraf çekeriz, film yaparız’ diyordu ama kimse, ‘İyi misiniz?’ diye sormuyordu” diye ifade etti.

CORREA İLE GEÇEN YILLAR DA ZORLAYICIYDI

Aslında, Delimar’ın Aaliyah olarak geçen yılları, anlam veremediği birçok tuhaflıkla doluydu. Ailesindeki kardeşleri kendisinden yaşça çok büyüktü. Correa, evde çok vakit geçirmeyen bir anneydi ve Delimar sık sık akrabalarıyla zaman geçirmek zorunda kalıyordu. “Ailedeki o kadar kişinin arasında en az hatırladığım kişi Carolyn. Bu, bence, yaşanan travmanın bir etkisiydi” diye belirtti.

Delimar, Carolyn Correa’nın karakterinin pek de olumlu olmadığını ifade ederek, “Karizmatik bir kadındı ama ondan kaçmak zorunda kaldığımı hatırlıyorum. Sıklıkla bana vuran bir kemer kullanıyordu ve bu vuruşlar bedensel izler bırakıyordu” diyerek acı anılarını paylaştı.

Delimar, Carolyn’ın partnerinin de onun hayatında zor bir yere sahip olduğunu ve bu kişinin daha sonra aşırı dozdan öldüğünü öğrendiğini belirtti. “O, aşırı psikolojik bir durum yaşıyordu. Biz bir aradayken madde kullanıp kullanmadığını bilmiyorum ama bu durum her şeyin arkasındaki gerçekleri açıklıyor olabilir”

EN KORKUNÇ TEORİLER

Delimar, ilk defa öz annesiyle bir tanıdığın doğum gününde karşılaştığında, “Onu görünce ‘Bu kadın çok güzel’ demiştim”

Correa’nın neden ve nasıl kaçırma eyleminde bulunduğu hala belirsizliğini korurken, belgeselde bazı tahminlere yer verildi. Bunlar arasında, Correa’nın yeniden hamile kalma isteği ve halisünasyonlar geçirmesi bulunmaktadır. Bu süreçte, kadının önemli suçları olduğu ve bebek sahibi olmanın, cezasının azaltılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

En karamsar ve yıkıcı teori ise Luz Cuevas’ın yıllardır savunduğu bir iddiadır. Cuevas, Delimar’ı kaçırma planının Correa ve Pedro arasında yapıldığını, bu durumu Pedro’nun Delimar’ın kendisine ait olduğu konusundaki şüphesinin etkilediğini iddia etmektedir.

BABAYLA ANNE ZATEN AYRILMIŞTI

Pedro Vera, kızı Delimar’ın kaçırılmasında herhangi bir sorumluluğu olduğuna dair iddiaları kesin bir dille reddetti. ancak bu durum hâlâ Delimar’ı zorlayan bir faktör halini aldı.

Çünkü küçük kız, öz annesi ve 3 erkek kardeşiyle yaşamaya başlamıştı fakat her iki haftada bir babasıyla bir araya geliyordu. Delimar, bu durumun karmaşık olduğunu belirtti: “Annemin bu teorisine inanmak istemiyordum ama onun neden böyle düşündüğünü anlayabiliyordum. Babam bana eğlenceli anlar yaşatıyor, onunla vakit geçirmek keyif veriyordu” dedi.

Pedro Vera

Pedro Vera

Ailesindeki bir yetişkinin annesi olduğunu belirten Delimar, “O güçlü bir kadın; anne olarak haklı olarak sert yaklaşıyordu. Bir kez beni kaybetmişti, bu nedenle dış dünyadan uzak kalmamı korkunç derecede istemekteydi” “Carolyn’in evinde şık yemekler yediğimi hatırlamıyorum. Ama öz annemin yemekleri oldukça doyurucuydu”

ERGENLİK YILLARINI KENDİ BAŞINA GEÇİRDİ

Geriye dönüp baktığında, Delimar annesinin bunun onun iyiliği için olduğunu düşündüğünü belirtiyor. “Annem çok şefkatli biri değildi, sarılmakla ilgili sorunları vardı ve ‘Seni seviyorum’ demekte zorluk çekti”

“9 yaşımda, başkalarına güvenmeyeceğime ve bağımsız kalacağıma dair karar aldığımı hatırlıyorum. 12 yaşına geldiğimde, evden uzaktaydım; ben kaçırılmış, gerçekte yaşananlar şok edici bir şekilde benimle olmuştu. Çok öfkeli bir insandım, ergenlik dönemindeydim. Kimseyle konuşacak kimsesi olmadığını hissediyordum. Kontrolü kaybettim ve depresyonla mücadele etmek zorunda kaldım”

Sonuçta Delimar, annesiyle birlikte yaşamaktan ayrılıp babasıyla birlikte hayatına devam etmeye başladı ancak bu ilişki de zamanla zayıfladı. Delimar, “Bir tartışmada, ‘Bu yüzden seni annen bile istemiyor’ dediği aklımda. O an bunun doğru olduğunu hissettim”

Delimar ve babası

Delimar ve babası

20 YAŞINA GELDİĞİNDE HAYATINI YENİDEN ŞEKİLLENDİRDİ

Delimar, hayatının tamamen film senaryosundaki gibi olmadığını belirterek, “Sonraki yıllarımda, kendi ayaklarım üstünde durmaya başladım. Gazete satıyordum, Meksika restoranlarında çalışıyordum. Bir yandan yurtta kalıyor, bir yandan da başım boş dolaşıyordum. En sonunda bir daire tutup orada yaşamaya karar verdim.”

19 yaşında, Philadelphia’nın en tehlikeli semtlerinden birinde yaşamış ve şiddet dolu bir ilişki içerisindeymiş. “Eski erkek arkadaşım markete silah ile gidiyordu. Yaşadığımız ortam oldukça tehlikeliydi”

Delimar’ın hayatı 20 yaşında köklü bir değişim yaşadı. Artık yaşamını düzene sokmak için mücadele etmeye başlamıştı. “Değişim iyi bir şeydi. Herkesin sizin mutluluğunuzdan daha fazla sizi kollayamayacağını anlayabiliyorsunuz. Kendime üzülen bir insan olmaktan artık sıkıldım”

Sonunda kendi dairesini kiralayarak, kendine ait bir alan yaratmanın mutluluğunu yaşadı. “Küçük bir alanım vardı, ama tamamen bana aitti ve bunu çok seviyorum”

2018 yılında, şimdi eş olarak hayatına giren Isaiah ile tanıştı. “O, eski şiddet uygulayan partnerimin tersine, aileme yönelmemi sağladı. Birlikte daha çok vakit geçirmiştik.” Delimar, aile bireyleriyle olan ilişkisini güçlendirdiğini de belirtti: “Babam Porto Riko’da yaşıyor ama şu an araya mesafe girse de, her hafta uzun süre konuşuyoruz. Annemle düzenli olarak görüşüyoruz ve ailemizle bayramları birlikte geçiriyoruz. Kardeşlerim en yakın dostlarım oldu.”

Delimar ve filmdeki oyuncular

Delimar hakkında hazırlanan filmin başrollerinde Judy Reyes ve Ana Ortiz bulunmaktadır

BELGESEL SÜRECİ İYİLEŞTİRİCİ OLDU

Delimar, belgeselin yapılış sürecinin kendisine iyi geldiğini belirtti. Bu süreçte en kıymetli bağlantı, Carolyn ile yaşadığı dönemde ona destek olan “teyzesi” Antoinette ile olan bağlarını tekrar kurması oldu. Ayrıca, bu belge sürecinde babasına “Delilimde rolün var mı?” diye sorma fırsatı buldu. Ancak Luz Cuevas dışında, Carolyn Correa’nın cezasını tamamlayıp serbest kaldıktan sonra belgeselde yer almayı reddettiği bilgisi de verilmiştir.

Sonuçta, Delimar’ın hayatına dair birçok soru yanıtsız kalırken, Delimar bununla yüzleşti. “Ben bunu kabul ettim. İlerleyebilmem için bu durumun üstesinden gelmeliyim. Şu an odaklanmam gereken ‘an’ olmalı” “Çocukken oldukça girişkenken, şimdi içe dönük bir bireyim” dedi.

Philadelphia’da sürdüğü yaşam tarzında, zamanının çoğunu eşi ve 11 yaşındaki üvey oğluyla geçirirken, “Evden çalışarak hayatımı idame ediyorum. Bazen tüm geçmişi unutmuş gibi hissediyorum”

Son olarak Delimar, adının kendisi için artık anlam kazandığını söyleyerek sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bir yetişkin olarak, ismime bayılıyorum. Bu ismi taşıyan başka kimseyi tanımıyorum. Annemle olan benzerliğimi keşfettim. Zor zamanları birlikte atlattık; ancak bu süreçte bana güçlenmeyi, bağımsız olmayı ve hayatta düzgün kalmayı öğretti. Gülüşümüz ve espri anlayışımız neredeyse aynı; kocama sarkıştığımda sık sık, ‘Annemin suçu, ondan aldım bu davranışı’ derim”

The Guardian’ın “My mother was told I’d died in a house fire at 10 days old. In fact, I was kidnapped” başlıklı haberinden derlenmiştir.

“`

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir